background

4 Temmuz 2014 Cuma

Naylon Poşetlik





Naylon alışveriş torbaları çok işe yarar ama ne kadar küçültürseniz küçültün gene de çok yer kaplar. Annemin mutfağında koca bir çekmece dolusu kıvrılmış, muska şekli verilmiş onlarca naylon poşeti görünce üzüldüm doğrusu. Bel problemi olan annem için çekmeceler gerçekten çok değerli. 

Kırmızı tuğlalı ve panjurlu bu poşetlik ne yalan söyleyeyim bayağı uğraştırdı boyarken ama sonucu görünce değdi doğrusu. Aynı tekniği kullanarak su bidonluğu da boyadım, onu da sonraki yazılarımda paylaşacağım.




Malzemeler:
  1. MDF poşetlik
  2. 3 MDF panjur
  3. 1 MDF kapı
  4. Kiremit, siyah, beyaz, koyu yeşil su bazlı boya
  5. Dekopaj yapıştırıcısı
  6. Fırça, makas

Yapılışı:
  1. Poşetliği kiremit rengine boyayın, üzerine kurşun kalemle cetvelle birbirine paralel çizgiler çizin.
  2. Çizgilerin üstünden önce beyaz sonra da siyah boya ile kiremit şeklinde boyayın.
  3. Panjurları ve kapıyı istediğiniz renge boyayın ve eskitin.
  4. Peçeteden perde yapın ve istediğiniz minyatür çiçek ve ayakkabıyı yerleştirin. 
  5. Çatıyı koyu yeşil renge boyayın ve kiremit şeklinde çizgiler yapın.







Görüşmek üzere...

18 Haziran 2014 Çarşamba

Mutfak Panosu - 1

Bir ara o kadar yoğun ahşap boyama yapmışım ki neredeyse yakın akrabalarımın tamamının evlerinde irili ufaklı birçok objem var. Bu furyadan annemin mutfak duvarlarının da nasibini almış olduğunu, babalar günü ziyareti için gittiğimde farkettim. Hiç dayanamam boş duvarlara, tersine annem de karışık desenli hiçbirşeyi sevmez ama bu panoyu görünce çok beğendiğini hatırlıyorum. Ekoseli desenli objeleri seviyorsanız güzel bir örnek diye düşünüyorum.
 



Malzemeler:
  1. Kenarı kalın çerçeve pano
  2. Krem ve siyah renkli su bazlı boya
  3. Dekopaj resim (3 kopya)
  4. Bant
  5. Dekopaj tutkalı
  6. Su bazlı vernik
Yapılışı
  1. Çerçevenin kenarlarını krem renge boyayın.
  2. Bantları ekose şeklinde yapıştırın ve boş kalan kısımları siyah renge boyayın.
  3. Çerçevenin iç kısmına dekopaj tutkalı ile deseni yapıştırın.
  4. En önde görünen objeyi en kalın mdf kullacak şekilde şeklini kesin, üzerine resmi yapıştırın. Geri planda kalan objeler için daha ince mdf kullanın.
  5. Resmin üzerine dekopaj tutkalı sürün.
  6. Su bazlı vernik ile vernikleyin.


Görüşmek üzere...

26 Nisan 2014 Cumartesi

İstanbul'da 1 gün

İstanbul'da 1 günde neler yapılır diye düşünenlere bir fikir. :) 

Hafif bir sabah kahvaltısından sonra saat 13:30'da Karadeniz kıyısına doğru uzanıp Uzunya koyunda deniz kokulu bir yürüyüş ve ardından nefis balık yiyebilir...




Saat 18:00'de Zorlu Center'a varıp ve Eataly'de akşam yemeği olarak enfes pizza ve makarna yiyebilir, evde makarna partisi için günlük hazırlanan makarnalardan satın alabilir...


Saat 20:30'da Notre Dame de Paris müzikalinde müthiş bir performansın ardından "Belle" şarkısını söyleye söyleye  eve dönebilirsiniz.


Pişman değiliz, ailecek bu programı aynen uyguladık, en kısa zamanda tekrar yapacağız...

17 Nisan 2014 Perşembe

Kocaman Cam Fincan

 
Havaların biraz daha ısınmasını heyecanla bekliyorum. Kışın donmasınlar diye evimin girişindeki camekanlı bölümde duran sardunya ve diğer tüm çiçek açan bitkiler tomurcuklandılar bile. Yakında, terastaki yerlerini alacaklar.   
 

Bu fincan şeklindeki cam objeyi boyayalı bayağı oldu aslında. Rengi ve tarzı itibariyle diğer bitkilerin yanına yakıştırdım. Keşke bir tane daha alsaymışım diye düşünüyorum şimdi. Bir de kırmızısını boyardım :)


Malzemeler:
  1. Fincan şeklinde cam obje
  2. Enamel boya (yeşil ve beyaz)
  3. Patpat fırça
  4. Fimoair light hamur (beyaz)
  5. Dekopaj kağıdı
  6. Dekopaj yapıştırıcısı (Royal Coat)
  7. Maket bıçağı
  8. Sprey vernik 
Yapılışı:
  1. Cam objenizin dış yüzeyine 1 kat yeşil enamel boyayı yüzeye dik hareketlerle uygulayın. Kuruduktan sonra aynı işlemi gerekirse 3 kat daha tatbik edin.
  2. Fimoair light hamurunu inceltin ve kesmiş olduğun dekopaj kağıtlarını dekopaj yapıştırıcısı ile hamurun üzerine yapıştırın ve dikkatli bir şekilde maket bıçağı ile hamuru kesin.
  3. Boyut kazanmış olan dekopaj kağıdınızın üzerine dekopaj tutkalı sürün.
  4. Hamuru istediğiniz tasarımla dekopaj tutkalı ile objenizin üzerine yapıştırın.
  5. Fırçanızın arkasını beyaz renkli enamel boyaya batırıp objenin üzerine noktacıklar yapın.
  6. Sprey vernikle 3 kat spreyleyin.

Cam fincanlardan bulursanız marifetliyizbiz@gmail.com adresine bir email atarsanız çok sevinirim. Gidip bir tane daha alacağım :)

Görüşmek üzere...

16 Nisan 2014 Çarşamba

1 günde Gaziantep!

 
Eşimin görevi dolayısıyla bu haftasonu Antep'teydik. Bir tam günde neler yaptık neler. Sabah kahvaltıdan sonra Zeugma müzesine gittik, hayran olmamak elde değil, mozaik sanatının 500 yıllık hikayesiyle dopdolu bir müze. Çingene kızı mozaiğinin çok etkileyici bir özelliği var. Uzun uzun yazmayayım, sebebi aşağıda :)




2000 yıl önce bu topraklarda yaşayan insanların evlerinin, ibadet yerlerinin duvarlarını ve özellikle zeminlerini mozaiklerle süslemişler. Halı gibi ilmek ilmek dokumuşlar renkli taşları. Kanaviçe işler gibi tek tek. Sinevizyon gösterisini hem çocuklarınızın hem sizlerin izlemenizi tavsiye ederim. Çok etkileyici ve bir o kadar da bilgilendirici.

Ardından, arabayla 1 saatlik mesafede  Birecik Barajı'nın kenarındaki "Sakin Şehir" Halfeti'de dubaların üzerinde öğle yemeği ve tekne gezisini yaptık. Güneyde sahil kasabasına gitmiş ve tekneyle geziyormuşuz gibi hissettik kendimizi, deniz kenarından hiçbir farkı yoktu.
 
 
 
Arkada görünen asma köprü 140 metre uzunluğundaymış, sadece yayalar için. (Not: Teknedekilerin yüz ifadeleri ortamı anlatmaya yeter de artar. )
 
 
Baraj gölünün su seviyesinin yükselmesiyle birlikte evler, yollar sular altında kalmış. Bu cami minaresi ve birkaç elektrik direği hariç :)
 
 
Ve tabii ki Antep Bakırcılar Çarşısı'nı ziyaret, her dükkanda fıstık, pestil ikramı ve elimiz kolumuz dolu bir şekilde "İmam Çağdaş"ta enfes bir akşam yemeği.
 
 
"Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun, gördüklerinizi anlatın." denir ya, iki kelime yediklerimizden bahsetmeden geçemeyeceğim. Uzun bir süre ne baklava yerim ne lahmacun, kimse alınmasın darılmasın ama her lezzeti yerinde yemek lazım. Çatlamaktan korktuğum için tadamadığım öyle çok lezzet kaldı ki. Mecburen tekrar gideceğiz. :) Baklava yemenin de bir adabı varmış meğer, (garsonlar çok yardımcılar bu konuda) baklavayı ters çevirip ağzınıza attıktan sonra damağınıza yapıştırıyorsunuz, böylece şerbeti tüm baklavaya yayılıyor (yazarken bile ağzım sulandı). 
 
Gitmeyi düşünenler için Nisan ayının çok uygun olduğunu söyleyebilirim, hava 18-20 derece idi. Bilenleriniz vardır diye tahmin ediyorum ama yol kenarında fıstık ağaçları kadar çok zeytin ağacı gördüm. "Zeytin, sadece Ege Bölgesi'nde yetişir." yerine "...hem Ege Bölgesi hem Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde..." olarak ailecek güncellemiş olduk bilgimizi.  
 
Ne işim var benim Ankara'da? Gelen var mı Antep bir iki, Antep bir iki.... 

3 Nisan 2014 Perşembe

P.S. I love you - Not: Seni Seviyorum


"P.S. I Love You" filmini izlediniz mi? Başrollerini Hilary Swank ve Gerard Butler'ın paylaştığı 2007 yılı yapımı bir film. Seyretmediyseniz, biraz gözyaşı, biraz romantizm ve gizemli bir film arıyorsanız özellikle "kız arkadaşlar film gecesi" için uygun bir aday olduğunu söyleyebilirim. Aslında film Cecilia Ahern isimli İrlandalı bir yazarın  aynı isimde kitabının beyazperdeye aktarılmış hali.

 
 Kendimi ifade edemediğim durumlarda ya köşe yazarları dile getirir neler hissettiğimi, ya da bir kitabın satır aralarında aniden karşıma çıkar. Sabaha karşı saat 2'de de aynen böyle oldu. 30 Mart seçimleri sonrasında yaşadığım yürek sıkışıklığımın uykuma baskın çıkmasının bir sebebi varmış demek ki. "Place Called Here" adlı kitabından okuduğum satırları paylaşmak istiyorum.
 
"Vote for those with the ability to listen and to make decisions on behalf of the people in a manner reflecting consensus and serving the wellbeing of all. They are the basics of good leadership."
 
Şöyle tercüme edebilirim: "Dinleyebilen, ortak görüş ve fikir birliği temelinde insanlar adına karar verebilen ve herkesin iyiliği için hizmet edene oy ver. Bu özellikler iyi bir lider olmanın temelidir." 

Yukarıdaki satırları okuyunca sanki kitabın liderlikle, seçimlerle, oy kullanmayla alakalı bir kitap olduğunu düşünebilirsiniz. Halbuki kitap Sandy Shortt adında kendini kayıp insanları bulmaya adamış genç İrlandalı eski bir kadın polisin bir gün kendisinin de kaybolmasının ve bir anda bulmak için senelerini verdiği insanların yaşadığı yeri keşfetmesinin hikayesi.

Yaşadığımız şu son günlerin duygusal ve zihinsel yorgunluğunu hissederken karşıma çıkan bu tanım, bana bir liderin hangi özelliklerinden dolayı lider olduğunu/olmadığını bir kez daha hatırlattı. Hayatı seviyorum.

Görüşmek üzere...

24 Mart 2014 Pazartesi

Kapı Süsü


Özellikle yılbaşı sofralarımın baş süsü olan ahşap çelengin hem işlevini hem görünüşünü uzun zamandır değiştirmek istiyordum. Bauhaus'tan aldığım yapma duvar sarmaşığını, atmaya kıyamadığım kırmızı yılbaşı çiçeklerini ve misinalı kırmızı minik kalpleri çelengin etrafına sarınca biraz havası değişti ama nesi eksik diye evde dolanırken "bir gün boyarım" dolabımda mini galvaniz suluğu, MDF pencere ve MDF plakayı görünce kolları sıvadım.

 
MDF pencere ve MDF plakayı su bazlı beyaz boya ile 4 kat boyadım. Galvaniz suluğu önce kapatıcı ile bir kat boyayıp kuruduktan sonra onu da 2 kat su bazlı boya ile boyadım. Motiflerini kestiğim peçeteleri peçete yapıştırıcısı ile yapıştırdım. Üzerlerine de 2 kat sprey vernik atınca iş tellerle çelengin üstüne sabitlemeye kaldı.
 
 
Serçeleri çok seviyorum hele kızıl gerdana bayılıyorum. Bahçede serçeler attığım ekmeklerden yesinler diye saksağanları ve güvercinleri de besliyorum. Minik serçeler öyle ürkekler ki kendi kanatlarının sesinden bile ürküyorlar, büyük kuşları görünce hemen lükstrümlerin arasına kaçıyorlar. Bu yüzden bir kere bile fotoğraflarını çekemedim. Yuvanın içinde duran anne ve bebek serçeleri Ankara'da sosyete pazarından almıştım uzun zaman önce, onu da ekleyince giriş kapısının üzerinde yerini almaya hazır hale geldi.
 

Görüşmek üzere...

9 Mart 2014 Pazar

Eski dolap kapağı - yeni ayna

"Mutfak tadilatı" adı altında başlayan ancak  su borularının ve elektrik tesisatının da nasibini aldığı geçen yaz yaptırdığım tadilatta, mutfak dahil girişten itibaren tüm yer seramikleri değiştiğinden ve tesadüfe bakın ki o seramikler 15 yıllık vestiyer dolabının altına kadar uzandığından büyük bir keyifle yenilediğim dolabımla ilgili ufak bir detay paylaşmak istiyorum. Kaydırmalı iki kapağı olan dolabın bir kapağı aynaydı, fakat ağırlıktan sık sık takılıyor ve tekrar yerine yerleştirmek için tamirci çağırmak gerekiyordu.


Dolap sökülmeden önce aynayı yeniden değerlendirmeye karar vermiştim ancak tam olarak bir proje yoktu aklımda. Ayna 170cm boyunda olduğundan emniyetli bir şekilde bir duvara ya asmam ya da yaslamam lazımdı. Dolabı yapan firmanın sahibi ile aynanın etrafına bir çerçeve yapmaya karar verdik, yeni dolapla uyumlu olsun diye ince ufak bir detay ekledik. (Dolap kapakları panjurlu,  aynanın kenarlarına da fuga ile yatay çizgiler atıldı.) Böylece hem aynayı yeniden değerlendirmiş, hem boş duran duvarımda dekoratif bir ayna kazanmış, üstelik de bunu bir çerçeve parasına maletmiş oldum, İşte yeni duvar aynam.. 





Ortancalara bayılıyorum, ancak en fazla 2 sene yaşatabildim, Ankara'nın havasını pek sevmiyorlar galiba, ne yaptıysam neşeyle açmadılar. Ben de Mudo Concept'ten kumaş ortancalar aldım, yaz kış koca bir vazonun içinde keyifle seyrediyorum.

Görüşmek üzere...

9 Şubat 2014 Pazar

Laleli Tepsi

 
Değişik teknikleri karıştırıp denemeyi seviyorum. Bu tepside hem peçete yapıştırma, hem boya çatlatma hem yağlıboya eskitme tekniklerini uyguladım. Farkı yaratan ise lale desenli muhteşem peçete. İlk gördüğüm andan itibaren nasıl yapsam da bu peçeteyi kullansam diye düşündüğümü hatırlıyorum. Tepsinin kıvrımlı hatları romantik lalelerle de pek uyumlu oldu. 
 
 
 
Malzemeler:
  1. MDF tepsi
  2. Peçete
  3. Çatlatma verniği
  4. Yağlı boya
  5. Beyaz ve krem renkli su bazlı boya
  6. Fırça, makas
  7. Peçete yapıştırıcısı
  8. Su bazlı vernik
  9. Sıfır numara zımpara
Yapılışı:
  1. MDF tepsinizi, pürüzsüz hale gelene kadar zımparalayın.
  2. İki kat su bazlı beyaz boya, ardından da 2 kat krem renkli su bazlı boya ile boyayın.
  3. Peçeteyi yüzeye yapıştırmak istediğiniz formda kesin ve yapıştıracağınız renkli  en üst katı beyaz katlardan ayırın.
  4. Peçetenin renkli katını ortadan dışa doğru kıvrılmamasına ve yırtılmamasına özen göstererek yapıştırın.
  5. Çatlatma verniğini yüzeye uygulayın.
  6. Yağlı boya ile çatlakları belirginleştirecek şekilde ve istediğiniz yoğunlukta eskitme yapın.
  7. Yağlı boya kuruduktan sonra 2 kat su bazlı vernikle tepsinizi tamamlayın.
Kayınvalidem tepsiyi yazlık evinin mutfağında süs eşyası olarak kullanıyor. Fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere tepsinin üzerinde ara ara çatlamalar ve dökülmeler oldu. Ne kadar dikkat edilse de nem ve sıcakla temas malzemenin deforme olmasına sebep olabiliyor zaman içerisinde. 2 kat yerine 4 kat vernik atsaydım veya cam cila gibi bir uygulama yapsaydım tepsinin tabanına dayanıklılığı artardı. Bir dahaki sefere artık.

Kolay gelsin...

22 Ocak 2014 Çarşamba

Ayshe Dia Mücevher


2014'ün ilk büyük haberi canım arkadaşım Ayşe'den geldi. Yeni yılla beraber kendi tasarımlarını koleksiyon haline getirdiği müjdesini verince beni bir heyecan aldı ki sormayın. Arkadaşımın kendisi gibi zarif ve zevkli mücevher tasarımlarını görünce gözlerime inanamadım. Bilezikler, kolyeler, yüzükler... facebook, instagram ve twitter'da ayshedia adresinden diğer tasarımlara bakmanızı tavsiye ederim. Tam bir görsel şölen.  İletişim için info@ayshedia.com adresinden arkadaşıma ulaşabilir ve ürünler/satış ile ilgili bilgi alabilirsiniz.
 

 
İşte benim favorim: deri kordonlu sonsuzluk bileziği.
 

Bu bileziğe de bayıldım.


Bu tasarım da harika... Sonsuzluk bileziği ile birlikte kullanılır değil mi?


Şimdiye kadar gördüğüm en değişik tek taş yüzük...

 
Bu yüzüğe "I Luv u" yüzüğü demek geldi içimden. :) Köşeli tasarımı "v" harfini çağrıştırdı...
 

  
2014'te Ayshe Dia mücevherleri gibi göz kamaştırmanızı dilerim.
 
Görüşmek üzere...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...